Genelde Trabzon halkının kullandığı lakin Gümüşhane il sınırları içerisinde olan, bir çok yaylaya yakın ve eşit mesafede olup, konumu gereğince tarihi ve turistik yerlere yakın, bir çok bitki çeşidini barındıran, coğrafi konumu düz, soğuk suyuyla meşhur Kazıklı Yaylası.
Rivayetlere göre çok eskilerde Kazıklı Yaylasından çok uzak bir yerde iki kişi iddiaya girmişler. Geçe vakti Çataltepe Şehitliği altındaki suya (meşhur Kazıklı Yaylası soğuk suyu) gidersin, gidemezsin diye. İki arkadaştan biri diğerine gidersen suyun başına bir kazık çak ki gittiğini anlayayım demiş. Diğer arkadaş hava karanlık korka, korka Çataltepe Şehitliğinin altındaki suya gitmiş. Gittiğini belli etmek için kazığı çakmaya başlamış, dağların havası sert olduğu için giydiği pardösünün üzerine anlamadan kazığı çakmaya başlamış, havada karanlık olduğu için görmemiş. Çakma işi bitip gitmeye sıra gelince kalkamamış, sanki topraktan bir kişi onu toprağa çekiyor gibi hissi ile korkmuş. Bu korkuyla akıl edip pardösünün üzerine kazığı çaktığını anlamamış, kısa bir süre içerisinde de ölmüş. Arkadaşı sabah gelmiş mi? kazığı çakmış mı? diye kontrol etmeye gittiğinde ise arkadaşını ölü olarak bulmuş. O günden sonra oradan geçenler "Kazıklı'dan gidiyorum, Kazıklı'ya gidiyorum, Kazıklı'dayım" diyerek o düz ovanın adı Kazıklı olmuş. Bu hikaye bir rivayet olmasına rağmen kesinliği hakkında hiç bir sonuç yoktur. Sadece bölge halkının anlattığı bir hikayedir.
Kazıklı Yaylasında 1950 yılından önce zamanı pek bilinmemesine rağmen bu bölgede Rumların yaşadığı ve keçecilik yaparak geçimini sağladıkları bilinmektedir. Yaşamlarını sürdürdükleri yapıların, mekanların hiç biri şu döneme kadar gelmemiştir. Lakin tam belli olmamasına rağmen durdukları yerlerin toprak üzerinde izleri vardır.
1950 yılına kadar Rumların yaşam sürdüğü Kazıklı Yaylasında Rumlardan sonra 1950 yılında Kazıklı Yaylasında yaşam sürdürmeye başlayan, bir nevi Kazıklı Yaylasının ilk Türk sakini Ali Aydın'dır.
Ali Aydın yağmur çamur demeden, kar dolu dinlemeden, dağ bayır dolaşıp topladığı taşlarla kendi mekanını yapmıştır. Günümüzde bu mekanın sadece iskeleti kalmıştır.
Ali Aydın bu mekanla bölge halkının gerek gıda ihtiyacını, gerek dinlenme ihtiyacını karşılamıştır. Ayrıca yolcu olarak gelip geçenleri de düşünerek, hem yolculara hem de yolcuların hayvanlarına kalacak, barınacak yer yaparak elinden gelen hizmeti yapmıştır.
Bu mekan demin saydığım özelliklerle bir nevi "KERVANSARAY" özelliği taşımaktadır. Yıllarca bölge halkına kesintisiz hizmet eden Ali Aydın, bölge halkınca ve civar yaylalarca saygı duyulmuş ve ün kazanmıştır. 1995'li yıllarda ise tek Ali Aydın'ın yaşam sürdüğü Kazıklı Yaylasında azar, azar göç almaya ve konutlaşmaya başlanmıştır. Kazıklı Yaylasının nüfusu artmaya başlanmıştır.
Govlagoz, Micanoz, İskobel, Yerlice, Karagöze, İsdavroma, Yeniyayla, Lenda, Çukuryayla, Kel Hasan, Sarıtaş, Arnastal ve Siçanyurdu yaylaları Kazıklı Yaylasının komşuları civar yaylalarıdır. Kazıklı Yaylasının düzünde bu saydığım civar yaylaların halkının hayvanları otlar, efsanevi manzaralar ortaya çıkardı. Kazıklı Yaylasına yerleşen insanların hayvanları da yakın zamana doğru görülmeye başlanmıştır.
Ali Aydın bu civar yaylaların ve diğer yaylaların halkına kervansaray özelliği taşıyan mekanıyla hizmet ederdi.
1998 yılında yeğenleri tarafından Ali Aydın'ın kervansarayının hemen yanında, doğayı bozmadan, ahşaptan otantik yeni bir tesis yapıldı. 2001 yılında ise Ali Aydın'ın ölümünden sonra kervansaray niteliği taşıyan mekanı devre dışını kaldı ve yeğenlerinin yapmış olduğu Kazıklı Dağ Tesisi adını verdiği tesis artık tek ilgi odağı olmuş, giderek ününe ün katmaya başlamıştı. Amcasının yolundan giden yeğenleri, amcasının yapamadığını yapmaya ve o günün şartlarına göre hizmet yelpazesini genişletmiş, bölge halkına hizmet hiç durmadan devam ediyordu. Kervansaray niteliği taşıyan amcasının yapmış olduğunu mekan harabe olarak turistik değer kazanmıştır. Ali Aydın'ın yeğenleri Kazıklı Dağ Tesisi adıyla açtığı yeni tesisle kazıklı yaylasına yeni bir boyut kazandırdı. Canlı ve cansız alabalık satışıyla, kasaplıkla ve kendin ye kendin pişir ile hizmet yelpazesini her gün genişletiyordu. Bu arada Kazıklı Dağ Tesisi ile Kazıklı Yaylası ününe ün katarken, Kazıklı Yaylasındaki konutlaşmada azar, azar artmaya devam ediyordu. Günümüzde de azar, azar devam ediyor.
17 Temmuz Çataltepe Şehitler anma günü olduğu zaman anma gününe gelen insanların uğrak yeri olduğu Kazıklı Yaylası bir nevi festival havası taşırdı. Çataltepe Şehitliğinde anma organizasyonu bittiği zaman Kazıklı'ya gelen halk burada yemek, dinlenme hizmetlerini giderirken futbol oynayarak neşeli anlar geçirirlerdi.
Günümüze kadar Ali Aydın'ın yeğenleri tarafından gelen Kazıklı Dağ Tesisi artık bölgede bir marka değerinde.
Karagaban, Santa Harabeleri, Çataltepe Şehitliği, Govlagoz Yaylası Kalesi, Acı su, Govlagoz Yaylası tarihi köprü, Çakır göl, Dipsiz göl, Kazangöl Şelalesi, Sümela Manastırı ve Meşhur Kazıklı Yaylası Soğuk Suyu ile Kazıklı Yaylası tarihi ve turistik yerlerin orta noktasındadır.
Kazıklı Yaylasında halı saha, kamp alanı, doğal yürüyüş yolu, otopark, canlı alabalık, alabalık kızartması, mangal çeşitleri hizmetleri ile çay ocağı ve marketiyle Kazıklı Dağ Tesisi Kazıklı Yaylasına gelen her insanın isteklerini karşılamayı arzulamaktadır.
Kazıklı Yaylasının dünyaya tanıtımında Ali Aydın'ın en genç yeğenleri Mevlüt Aydın ve Furkan Aydın gelmektedir. İnternette sosyal medyanın her alanını kullanarak, Kazıklı Yaylasında en iyi hizmeti yaparak Kazıklı Yaylasının Türkiye ve Dünya çapında büyük bir konuma gelmesini arzulamaktadırlar.
"hayat KAZIKLI'da güzel..." / KAZIKLI DAĞ TESİSİ